Pointless

Düşünüp yazamadıklarım, yazıp yazıp sildiklerim var.
Üzerine konuşulup gerçekleştirilememiş planlarım,
özleyip özleyip kavuşamadığım insanlarım,
yükünü taşıyıp bir türlü atamadıklarım var.
Her an hissettiğimi yazsam Tumblr'a döner sanırım burası. Kendimi tutmam bundandır.
Ama bağırası geliyor insanın bazen, özellikle de benim.
Delirmek gibisi de yok ama bunu içinde tutmak önemli olan.
Yoksa hepimizin sonlanacağı yer aynı olurdu.
Oysa ki ne delilerimiz var serbestçe dolaşıyor.
Ben kafamın içindekileri utanmadan, çekinmeden, korkmadan söyleseydim eğer attığım son adım özgürlük rotasının tam tersinde olurdu.
Anlayacağınız hiçbirimizin kafası sağlıklı sıhhatli değil, kandırmayalım kendimizi.
Günün birinde açığa çıkmayı bekleyen çıldırmış insanlarız hepimiz, bazımız daha az, bazımız daha çok ama hepimiz birbirimizden farklı şekilde.
Çok düşünürsek böyle olur işte.
Düşünmeyi yasaklamak gerek bence.
Düşünsek de ağzımızı açamıyoruz çünkü.
Ah ah itibar ne tatlı şey.

Comments

Popular posts from this blog

Velcroed Souls

Playing Power

Weekend Blues Matinee